Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü tarafından düzenlenen seminere katılan Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Başkan Yardımcısı Osman Serim, Türk kahvesinin önümüzdeki yıllarda Türkiye ekonomisi için büyük bir değer yaratacağını söyledi. Türk kahvesinin, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmeyi başaran ilk sıvı dünya mirası olduğunu hatırlatan Osman Serim, Türk kahve makinelerinin pazardaki büyük yükselişine de dikkat çekti.
İTALYANLARIN DA GÖZÜ UNESCO LİSTESİNDE
Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Türk Kahvesinin Hikayesi’ başlıklı seminerde, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği tarafından yürütülen yoğun çalışmalar neticesinde Türk kahvesinin, 2013 yılında ‘UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine’ girmeyi başardığını belirten Osman Serim, “Kültürle, sıvıların yakın bir ilişkisi var. Örneğin şarapsız bir Fransa, kahvesiz bir İtalya, sakesiz bir Japonya, viskisiz bir İskoçya düşünülemez. Türk kahvesini UNESCO listesine sokmayı başararak cezve yöntemi ile pişirilen kahvemizin mülkiyet hakkını elde etmiş olduk. Şimdi, İtalyanlar espressoyu, UNESCO listesine sokma hazırlığı içerisindeler” dedi.
PETROLDEN SONRA KAHVE GELİYOR
Dünyada her gün yaklaşık 3 milyar doz kahve tüketildiğini ifade eden Osman Serim, “Dünya genelinde kahve tüketimi her yıl yaklaşık yüzde 10 artış gösteriyor. Yoğun kahve tüketimine Çin ve Hindistan gibi nüfusun yoğun olduğu ülkeler de dahil olmaya başladı. İstanbul’da alafranga kahveci dediğimiz Türk kahve dükkanlarının sayısı 1000’in üzerine çıktı. Buralarda ortalama 4-5 baristanın çalıştığını düşünürsek yaklaşık 5 bin ailenin evine bu sayede ekmek giriyor. Günümüzde artık klasik et ve balık lokantalarında da espresso makineleri bulunuyor. Kahve, kültürel olmasının yanı sıra büyük bir ekonomik değere sahip. Bugün dünyada ticari mal olarak kahve, sadece petrolden sonra ikinci sırada yer alıyor.” bilgisini verdi.
MAKİNELER, TÜRK KAHVESİNİ KURTARDI
İtalya’da kahve çekirdeği üretimi bulunmamasına rağmen neden İtalya’nın dünyada kahve gelirinde en büyük paya sahip olduğuna değinen Serim, “İtalya’da tek bir kahve ağacı bulunmaz. Varsa da sera altında yetişebilir. Dünyada en fazla kahveyi Brezilya ve Kolombiya üretiyor ancak en fazla geliri açık ara İtalya elde ediyor. Kendi kahve markaları üzerinden çok yüksek bir katma değer yaratıyor. Bunun yanı sıra İtalya, yılda 1 milyonun üzerinde espresso makinesi üretiyor ve bunun yüzde 90’ını ihraç ediyor. Ayrıca dünyada her üretilen kahvenin 5’te 1’inin İtalyan pişirme yöntemi ile tüketildiği biliniyor. Her cezve yöntemi ile pişirilen Türk kahvesine karşılık 40 adet espresso tüketiliyor. Son yıllarda Türk sanayisi de yüksek kalitede Türk kahve makineleri üretmeye başladı. Hatta bu makineler, Türk kahvesini kurtardı diyebiliriz. Türk kahvesi önümüzdeki yıllarda dünyada daha da yaygın olmaya başlayacak ve ciddi bir ekonomik değer yaratacak.” diye konuştu.
TÜRK KAHVESİ
İstanbul’da ilk kahvehane 1554 yılında açılmıştır. Kahve çekirdeklerini güzelce öğütme ve kaynar suda pişirme Türk kahvesi olarak bilinir. Türk kahvesi adı gibi kahverengi olur ve kavurma işlemi orta derecede tamamlanır. Dünyanın en ince öğütme işlemi Türk kahvesi için kullanılır.